Eklem hastalarına yeni bir umut doğuyor

Eklem Hastaları için farklı  ve cok umut verici hastalıktan muzdarip olanların yuzunu güldürecek gelişme yaşandı. Yrd. Doç. Dr. Özlem Aydın'ın "mikroküre formunda polimerik ilaç taşıyıcı" adını verdiği müthiş çalışmayla eklem rahatsızlıklarında ve romatizmada kullanılan ilaçların daha etkili ve hastalığa neden olan kısımda daha etkili olmadı sağladı. Bu gelişme ve teknikle birlikte eklem hastalıklarından muzdarip kisilerin tedavisi yolunda gelişmeler sağlanacağı söyleniyor.

Yapılan çalışma, kıkırdakta bozulma yapan enzimleri durduran doksisiklin malzemesi ile doku ve kıkırdakları düzelteceğini söyleyen Aydın, geliştirdikleri bu ilacın vücutta kalma oranının ve etkisinin  uzatılarak tedavi edileceğini bildirdi. Ayrıca bu tedavi yönteminin hiçbir yan etkisi olmadığını ve  hastaların artik uzun sure kullanımdan kurtulacağını sözlerine ekledi.

Özil’den Mesaj Var

Mesut Özil her ne kadar bizim milli takımımızda değil de Alman milli takımında oynuyor olsa da yine de ülkemizdeki insanlar özellikle futbolseverler tarafından ilgi ile takip ediliyor ayrıca çıktığı maçlarda da destekleniyor. Aslında futbolcu bu kararı kendine en doğru gelecek şekilde kariyerinin ilerleyen günlerini düşünerek vermiş olabilir. Bu yüzden bu kararın ülkemiz tarafından hoş görülmüş ve Mesut’un desteklenmeye devam edilmiş olması güzel bir gelişme.

Ülkemizi dışarıda başarı ile adını duyuran bir diğer isim ise herkes tarafından benimsenen ve sevilen Arda Turan. Bu iki futbolcumuz ise hafta içerisinde Şampiyonlar Ligi maçında karşı karşıya gelecekler. Özil de vesile ile bir mesaj verdi ve Arda’ya seslendi. Özil mesajında Arda’ya başarılar dilediğini ve rakip olarak oynayacakları her iki maçta da takımının tüm gücünü ortaya koyacağını söyledi.

O Ligde Skandal

Gençlik ligleri özellikler gençleri futbola yöneltmek ve buradan eğitimli yani kalifiye futbolcular çıkarmak için oldukça önemli görevlere sahip olan ligler anlamlarına gelmektedir. Bu yüzden bu liglerde gençlere örnek olacak, onları çalışmaya ve daha iyisini yapmaya özendirecek uygulamalar yapılmalı ve gençlere bu yönde davranışlar sergilenmelidir. Yani ağaç yaş iken eğilmeli ve gençler futboldan ayrıca spordan soğutulmamalıdır.

Ancak UEFA bu konuda adeta bir skandala imza attı. Ligde İngiliz devi Chelsea ve Valencia arasında oynanan maç içerisinde sonu alınamayınca maç penaltı atışlarına kaldı. Bu atışlar esnasında ise Valencialı futbolcu ilk penaltıyı kullanan taraf oldu ve vurduğu top kale çizgisinden içeri girdi ardından da direğe çarptı. Hakem ise vuruşu gol saymadı ve bu yüzden skandal bir karar imzasını atmış oldu. Haksızlığa uğrayan takım sonuca itiraz etmek için ellerinden geleni yapacaklarını açıkladı.

Messi Sakin Olun Dedi

Dünyada adından söz ettiren futbolcuların bu kadar ünlü ve başarılı olması tabii ki tesadüf değildir. Onların genellikle ortak özellikleri yeteneklerinden önce çalışma azimleri ve vazgeçmemeleridir. Onlar her zaman amatör gibi davranır ancak maçlarda ne kadar profesyonel olduklarını gösterirler. Yani halk arasında cahil cesareti diye adlandırdığımız ani çıkışlar bu adamlarda yoktur. Oturmasını kalkmasını ve konuşmasını bilirler. Ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar karakterlerinden vazgeçmezler. Bu isimlerden birisi de dünyaca ünlü Arjantinli ve yaşayan bir efsane halini almış olan şimdiden tarihe adını yazdıran Messi.

Messi takımı ile çıktığı Şampiyonlar Ligi maçında Arsenal’e iki gol attı ve takımının müthiş bir avantaj kazanmasını sağladı. Ancak bu başarının ardından sakin olunması gerektiğini bunun önemli bir başarı olduğunu ancak her şey olduğu anlamına gelmediğini belirtti. İşte bu da onun profesyonel hayatında neden başarılı olduğu konusunda ip ucu veriyoru.

Müthiş Totem

Takımlar içerisinde yer alan bazı oyuncularda adeta sihir vardır. Örneğin Fenerbahçe’de oynayan Alex neredeyse her Galatasaray maçında frikikten bir gol atardı. Bu yüzden takımda oynadığı yıllarda Galatasaray için adeta kabus haline gelmişti. Ya da Anelka çıktığı maçlarda başarısız top oynaasa bile Galatasaray maçlarında hep iyi oynardı. Kimileri buna tesadüf kimileri de totem diyor. Kim ne derse desin önemli değil ancak bazı futbolcular takımları için gerçekten özel oluyor.

Bu futbolculardan birisi de Alman oyuncu ve ligimize yapılan en iyi transferlerden birisi olan Mario Gomez. Gomez’de adeta bir sihir var. Çünkü futbolcunun takımı ile çıktığı maçlarda gol atması durumunda Beşiktaş o maçları bir şekilde kaybetmiyor. Yani berabere kaldığı maçlar oluyor ancak henüz hiç 3 puan birden kaybetmedi. Bakalım bu serüven nereye kadar sürecek.

Hedefi Büyük

Genç futbolculardan bazıları hedeflerine giden yolda her zaman sıkı durur ve bu tavrından vazgeçmez. Bazıları da profesyonel hayata bir türlü ayak uyduramaz ve bir süre sonra fire verir. Ancak başarı vazgeçerek değil uğraşarak geliyor. Biraz tembellik olması nedeniyle de bir süredir takımlarımızdan genç yetenekler çıkmıyor ve her zaman diğer liglerdeki futbolculara hayranlıkla bakmaya mecbur kalıyoruz.

Ancak şimdilerde ortaya çıkan ve girmiş olduğu yolda kararlı bir şekilde yürüyen bir isim var. Öyle ki şu anda bir Anadolu takımında yer alıyor olmasına rağmen şimdiden milli takımdaki yerini aldı ve herkese kendisini sevdirdi. Ömer Şişmanoğlu. Kısa zamanda gerçekten iyi işler başardı ve gündemde iyi oynadığı futbol ile kaldı. Bu oyuncu geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama ile kariyerinde şu anda bulunan en büyük hedefi belirlediğini anlattı. Futbolcunun hedefi oynadığı milli takım ile Euro 2016 elemlerinde ülkemiz adına başarı yakalamak.

Ülkede Yatırım Değerleniyor!

Ülkemiz bir süredir özellikle teknoloji alanındaki yatırımcılar için gözde ülke haline gelme yolunda oldukça önemli bir yol kat etti. Öyle ki açıklanan rakamlara göre ülkemize yatırım yapan uluslararası doğrudan yatırım dalındaki artış yüzde 32 olarak belirtildi.

            Sektörlerin adeta yatırım alma konusunda yarış yaptığı bu dönemde en çok yatırım almaya hak kazanan sektörün ise hizmet sektörü olduğu açıklandı.

Ülkemizdeki çeşitli sektörlere en çok yatırımı gerçekleştiren ülkelerde ise enteresan bir tablo göze çarpıyor.

Bu tabloya göre en çok yatırım yapan ve yapmaya devam eden ilk üç ülke İspanya, Amerika Birleşik Devletleri ve ardından da sürpriz bir isim olarak Lüksemburg olarak açıklandı.

Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Arda Ermut, yatırımların ülkemizde yaşanan bazı karışıklıklar yüzünden kesintiye uğramasına rağmen yine de oldukça memnun edici bir rakama ulaştığını belirtti.

Taksicilere Kötü Haber!

Günümüzde teknolojinin gelişmesi bazı meslekler ve insanların günlük hayatlarında birçok kolaylık sağlıyor olsa da bazı meslekler için değer azaltan durumlara yol açabiliyor. Bu mesleklerden birisi de taksicilik.

Taksiler, günümüzde en değerli mal varlıklarından birisi demek. Öyle ki taksi plakaları en hızlı değerlenen yatırım araçlarından birisi oldu. Ancak teknolojinin hızla gelişmesi ve taksicilik alanında yeni uygulamaların hizmete sokulmuş olmasıyla beraber taksi plakalarının değerlerinde düşüş yaşanmaya başlandı.

Ayrıca hükümetin açıkladığı taksicilikle ilgili yeni kurala göre, taksi plakası sahiplerinin sadece bu meslek ile ilgilenen kişiler olduğunu kanıtlaması gerekiyor. Yani herhangi bir kişi yatırım aracı olarak taksi plakası alamayacak.

Hal böyle olunca da taksi plakalarının değerinde bir düşüş yaşanmaya başlandı. Düşüşü bu iki etkene bağlayan taksiciler, plakaların tekrar değerlenmesi için hükümetin taksimetre fiyatlarına zam yapmasını ve kazançlarının artmasını bekliyorlar.

Altın Zirvede Bıraktı!

Bir süredir sabit fiyatı nedeniyle yatırımcısını üzen altın bu haftayı zirvede kapattı ve fiyatını

uzun süredir olmadığı kadar zirveye çekerek haftayı yüksek bir fiyat üzerinden kapattı.

Altını gram fiyatı üzerinden alanlar oldukça sevindi çünkü altın piyasalardaki ons fiyatının artması sayesinde gramını 116 TL’ye kadar çıkartmasını bildi. Güne başladığında 112,5 TL olan altın fiyatı gün sonunda 116 TL’yi gördü.

Altındaki bu yükselişi değerlendiren uzman Memiş, dünyadaki küresel piyasalarda altının onsunun 1200 TL’ye çıktığını ve buna paralel olarak çeyrek altın fiyatının da 190 TL’ye ulaştığını belirtti.

Memiş açıklamalarına dünya üzerindeki yatırımcıların kendilerine sık sık sordukları dolara mı yatırım yapayım altına mı sorusunu sorarlarken Amerika Birleşik Devletleri FED bankasının dolar fiyatları karşısındaki açıklamalarının yetersiz olması nedeniyle yatırım seçeneklerini altından yana kullandığını belirterek devam etti.

Başbakan Yardımcısı’nan Acı İtiraf!

Enflasyonun tavan yapmaya başladığı, ekonomiye dair senaryoların kara senaryolara dönüşmeye başladığı şu günlerde Başbakan yardımcısı görevinde bulunan Mehmet Şimşek’ten itiraf gibi bir açıklama geldi. Açıklama ekonomi hakkındaki gidişat konusunda moralleri oldukça bozacak cinsten. Çünkü Şimşek, bu gidişatın büyümemizi oldukça engelleyeceğini ve bir an önce enflasyonun tek haneli rakamlara geri dönmesi gerektiğini açıkladı.

Şimşek geçtiğimiz günlerde Türk Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin toplantısına katıldı ve toplantıda yaptığı konuşmada ekonomimizin enflasyon durumu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Şimşek açıklamalarında özetle, enflasyondaki çift haneli rakamların nedeninin kurlardaki ve gıda fiyatlarındaki artış olduğunu belirtti.

Nereden Geldi Bu Para?

Ülkemizde dolar fiyatlarındaki artış nedeniyle TL dolar karşısındaki değerini yitirip sürekli çakılmaya başladı. Bir türlü durdurulamayan bu artış ve dengesiz değer birimleri borsanın ve altın fiyatlarının da kötü gitmesine neden oluyor. Birçok ürünün fiyatları da doların artması ile beraber yükselişe geçti. Yükselişin özellikle petrol ve elektronik sektöründe olduğu gözleniyor.

Kendi para birimimizin dolar karşısındaki bu düşüşünün durdurulması için ise ülkedeki döviz

artması gerekiyor. Böyle olunca fazlalaşan dolar miktarı nedeniyle, ABD resmi para birimi olan dolar, değerini kaybetmeye başlıyor. Ülkeye dolar girmesi için ise ihracat kalemlerimizin artması gerekiyor. Geçtiğimiz yıl ise herhangi bir karşılığı olmayan yüklü miktarda doların ülkemize giriş yaptığı anlaşıldı. Kaynağı belirsiz miktarın 10 milyar dolara yakın olduğu belirtildi. Bu uzun süredir ülkemize belirsiz şekilde giren döviz miktarının ulaştığı en yüksek rakam.

Doğum sonrası depresyon bebeklere zarar verebilir

 Yaygın doğum sonrası depresyon olarak bilinen, ama aynı zamanda, nadir durumlarda, psikoz anksiyete, bipolar bozukluk, obsesif-kompulsif bozukluk, şeklinde veya annede ruhsal hastalık olarak bilinir. Bu hastalıkların bazıları  ilk seferde belirtiler intihar düşünceleri veya hafif depresyon arasında değişebilir; veya yoğun endişe ile gelen ve  bebeğe zarar  veren vizyonları  ile oldukça korkutucu olabilir. Çoğu kadın bebeklerine asla zarar vermek istemez , ama onların stresi çocuklarının bakımı için yeteneklerini sarsar ve çocukların duygusal refahını, sosyal davranış ve bilişsel becerilerini etkileyebilir.

Doktorlar bu bozuklukların doğumdan sonra birkaç hafta içinde başladığını, ancak yeni bulgularla vakaların yarısı kadarında  gebelik sırasında başladığını ve bir bebek doğduktan sonra belirtilerin bir yıl içinde herhangi bir zamanda ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Bazı kadınlar sadece bir doğumda bazılarında ise her gebelikte belirtilerle karşılaşabiliyor.